Bir defterim vardı durup durup bir şeyler yazdığım.Kara kaplı defterlerin modası geçmiş,dolunca yenisini almadım.Bir akşam ansızın bu sayfada yazmaya başladım.
18 Ağustos 2011 Perşembe
UYKU
Koyu yeşil –siyah bir göle dalar gibi dal uykuya, sarıp sarmalasın seni. Güneşin cılız ışıkları yol yol uzansın karanlık suda. Çekilirken sen dibe doğru ağı ağır, son defa başını kaldır dünyadan kopuşuna bak, bak güneşin son ışık huzmelerinin sonsuz karanlığa yenik düşüşüne. Tüm dertlerinden kurtulur gibi dünyadan kurtul. Kolların bacakların hafiflemiş, açılmış saçların perde perde yüzünü sarmakta. Anne karnındaki bebek gibi huzurlu bir uykunun koynuna gir.
Aralasan da gözlerini hiçbir şey görme. Seni dibe çeken sonsuz karanlık gördüklerini biriktirdiklerini unuttursun……dibe çekilişin bir yok oluş olsun bilirim ancak o zaman huzur bulursun. Hafiflesin kolların, bacakların hele ki omuzların…o omuzlar taşımasın artık dünyanın yükünü, unut yaşadığını, unut adını, unut var olduğunu, unut……bir karanlık göle dalar gibi, yastığa başını yasla, anne karnına döner gibi huzurlu bir yolculuğa başla…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)