17 Aralık 2012 Pazartesi

SİS




Çocukluğumun sisi , büyükşehirlerin sisine benzemez çok daha güzel ve anlamlıdır. Artvin’in  o dağ köyünde geçerdi bazı yazlarım,  yaz ortasında bile sisi pusu yağmuru hiç eksik olmayan dağ köyü.
İki katlı ahşap evin önündeki çeşmeden hep pınar suyu akardı, çeşmenin yanındaki mis gibi yaban gülleri olurdu. Çeşmeden su içmek için eğildikçe gül kokulu su içerdin adeta.

Çeşmenin arksında meyve ağaçları başlardı bazıları fidan bazıları 40-50 yıllık ağaçlar. Eğer hava yağmurlu sisli değilse devamında bostan ve çayırlık görünürdü.

Gündüz bu denli canlı güzel olan bahçe geceleri  ürkütürdü, hele bir de sis çökmüşse. Araziyi  aydınlatmaya çalışan çeşmenin yanındaki büyük sokak lambası beyhude kurşun geçirmez sisi delmeye çalışırdı. Ürkmeme rağmen tatlı bir heyecanı da vardı oralarda yürümenin. Yavaş yavaş sisin içinde kaybolan ağaçları izlemek, adım attıkça yanında olan çeşmenin birden sisin içinde kaybolması,  yalnızlık duygusu verirdi bana. Adım attıkça belki başka bir ağaca yaklaşıyordum ama yanındaki yok oluyordu bir de iyice sis çökmüşse kendin ile baş başa kalıyordun.
Yaşamak da öyle bir şey ne kadar çok birilerine yaklaşmaya hayatına bir şeyler katmaya çalışsan da eğer bir sis çökerse yapayalnız kalırsın işte. Yok olur yanı başındaki çeşme, elma fidanı. Beyhudedir arayışların bir sis çökmeye görsün deli gibi koşarsın, o aydınlık olan karanlıkta kendinden başka hiç kimseye dokunamadan.
Hermann Hesse şiirinde ne de güzel anlatmış yalnızlığı, yaşamak aslında Artvin’in dağ köyünde siste yürümektir. Arada bir açan güneşe aldanmayın unutmayın orada yazları bile hep yağmur yağar ve kurşun geçirmez sisler hiç eksik olmaz.


SİSTE
Ne tuhaf, siste yürümek!

Her çalı, her taş ıssız,

Ağaçlar görmüyor birbirini,
Hepsi de yalnız.
Hayatım aydınlıkken henüz
Dostlarımla doluydu dünya.
Çöktü işte şimdi sis,
Biri yok ortalıkta.
Karanlığı bilmeyen
Bilge değil, olamaz.
İnsanı ayıran her şeyden,
Karanlık: hafif, kaçınılmaz.
Siste yürümek ne tuhaf!
Yalnız olmaktır yaşamak.
Kimse kimseyi tanımaz,
Herkes yalnız.

Hermann HESSE